Meme Taraması Testleri hangisi?

Me­me taraması meme kan­se­rinin erken tanısı için en önemli araçtır. Meme kanseri bayanlarda en sık gö­rü­len ve sedanter yaşam koşulları ile giderek artan bir kan­ser­dir. Her 8 bayandan birisi yaşamının bir kesitinde meme kanseri hastalığına yakalanabilir. Kanser sıklığında coğrafi değişiklikler görülebilir.

1970 yılında meme kanseri tanısını daha erken koyma ve hastalara gerekli tedaviyi uygulama amacıyla Meme Taraması konusu gündeme gelmiştir. 1980 yılına gelindiğinde birçok ülkede fiilen Meme kanseri Erken tarama testleri kullanılmaya başlanmıştır.

Bu çalışmalar sonucunda meme taraması testleri ile kanserin erken dönmede tanınmasının meme kanserine bağlı ölüm risklerini azaltmada etkin olduğu tespit edilmiştir. Yapılan bazı yeni klinik çalışmalarda ölüm riskini %35 oranında azaltmanın mümkün olacağı gözlenmiştir.

Günümüzde konu hakkındaki bilimsel tartışmalar devam etse de dünyada birçok ülkede 40-50-69 yaş arasında meme kanseri taraması uygulanmaktadır.

Me­me kan­se­ri ta­ra­ma­sın­da uygulanan ana yön­tem­ler:

  1. ken­di ken­di­ne me­me mu­aye­ne­si (hasta)
  2. kli­nik me­me mu­aye­ne­si (hekim)
  3. gö­rün­tü­le­me yön­tem­le­ri­ (lab.)

işte TA­RA­MA YÖN­TEM­LE­Rİ

Ken­di Ken­di­ne Me­me Mu­aye­ne­si (Hasta Muayenesi)

Bu yöntemle hasta kendi şikayetlerine ve elle yaptığı meme muayenesini gerçekleştirir. Mememe kanserinde oluşacak şikayetler ve bulgular hakkında hekim tarafından bilgi verilmeli ve eğitim yapılmalıdır.

Kendi elinizle göğüslerinizin normal olarak nasıl hissettiğini periyodik bir şekilde kontrol edin, böylece bir şey değiştiğinde bunu fark etmeniz kolay olur.

Her ay regl döneminin 5. günü yapılması uygundur çünkü meme dokusunda daha az şişlik ve hassasiyet olur. Menopoza giren bayanlarda ise her ay aynı günlerde yapılması uygundur.

Günlük veya haftalık meme muayenesi ve kontrolü ÖNERİLMEZ.

Bunun sebebi ise yavaş büyüyen bir kitlenin gözden kaçıp fark edilmeme olasılığın yüksek olmasıdır. Bu durumu şuna benzetebiliriz. Bir filize her gün bakarsanız onun büyüdüğünü fark edemeyebilirsiniz, ya ayda bir defa bakarsanız !?

Örneğin meme boyutlarında eşitsizlik, meme ucunun çukurlaşması veya belirginleşmesi, meme cildinde portakal kabuğu görüntüsünün oluşması, meme ucundan akıntı gelmesi, koltukaltlarında ağrı şişlik veya sertlik, meme dokusunda ele gelen kitle, sertlik vb. Özellikle ağrı yapmayan meme sertliklerine (ağrısız kitle) dikkat edilmelidir. Muayene ayakta, üst beden çıplak ve ayna karşısında yapılmalıdır.

Peau dorange portakal kabuğu görüntüsü - Meme Kanseri
Peau dorange portakal kabuğu görüntüsü – Meme Kanseri

Ayakta meme muayenesi

Üst kısım çıplak bir şekildeyken aynanın karşısına geçilir. Kollar serbest bırakılır. Her iki memenin boyutu ve şekli incelenir (genelde memeler aynı boyutta olmaz bu normaldir). Ayrıca deride renk değişikliği, çukurluk, meme ucunda gömülme, vb durumlar incelenir.

Ayakta meme muayenesi

Daha sonra eller kalçalara yerleştirilir ve sıkıca bastırılır. Yanlara dönerek memelerin dış bölümleri incelenir. Sonra öne doğru eğilir ve memenin dış çizgileri incelenir. Son olarak da eller ensede birleştirilir ve sıkıca kavranır ve yanlara dönerek memeler incelenir. İşaret ve başparmak ile meme ucu hafifçe sıkıştırılır ve akıntının olup olmadığı kontrol edilir.

ayakta elle meme muayenesi

Yatarak meme muayenesi

Sağ omuz altına bir yastık konularak yatılır. Sağ el başın arkasına alınır. Mu­aye­ne için kar­şı elin 2, 3 ve 4. par­mak­la­rı­nın iç kıs­mı kul­la­nıl­ma­lı ve tüm me­me da­ire­sel ha­re­ket­ler­le, yu­ka­rı­dan aşa­ğı­ya ya da dışarıdan baş­la­yıp me­me ba­şı­na doğ­ru ola­cak şe­kil­de de­ğer­len­di­ril­me­li­dir. Bu esnada meme dokusunu daha iyi bir şekilde hissetmek için krem veya losyon kullanılabilir.

Bu konudaki en önemli husus meme muayenesinin ayda sadece bir kez yapılmasıdır çünkü daha kısa bir sürede yapılan muayenelerde yavaş ve sinsi bir şekilde büyüyen oluşumu fark edebilmek daha zordur. Dolayısıyla bu süre kısaldıkça bulguları yakalamak daha da zorlaşabilir.

Ayrıca, bu yöntem di­ğer ta­ra­ma ve ta­nı yön­tem­le­ri­nin ye­ri­ni ala­ma­ya­ca­ğı vurgulanmalıdır ! Yani hasta “ben kendim elle baktım birşey görünmüyor hastaneye gitmeye gerek yok” dememeli ve belirli aralıklarla hekim kontrolüne gitmelidir.

Ken­di ken­di­ne me­me mu­aye­ne­si­nin sen­si­ti­vi­te­si %60, spe­si­fi­si­te­si %70. Bu oranlar hastanın yaşı ve sosyoekonomik durumuna göre değişebilir. Kırsal kesimdeki bir teyzenin şehirde yaşayan bir üniversite genci arasında ciddi farklılıklar olabilir !

Kli­nik Me­me Mu­aye­ne­si (Doktor Muayenesi)

Bu yöntemin erken meme kanseri tanı ve tedavi sürecinde çok önemli ve büyük rolü vardır. Muayene konu hakkında uzman hekim tarafından yapılmalıdır aksi takdirde yanlış tedavi ve tanı sürecinde gereksiz gecikmeler olabilir. Erken meme kanserini çıban veya kist zannederek takip edilen hastaların sayısı az değildir! Kli­nik me­me mu­aye­ne­si­nin sen­si­ti­vi­te­si %50, spe­si­fi­si­te­si %95 tir (olmalıdır!).

Kli­nik me­me mu­aye­ne­si, Ame­ri­kan Kan­ser Der­ne­ği (ACS) ta­ra­fın­dan 20 yaş son­ra­sın­da­ki ka­dın­la­ra 3 yıl­da bir, 40 ya­şın­dan son­ra­ki ka­dın­la­ra yıl­da bir ola­rak öne­ril­miş­tir.

Kli­nik me­me mu­aye­ne­si, me­me has­ta­lık­la­rı­nın ta­ra­ma, ta­nı ve te­da­vi­sin­de; me­me kan­se­ri için risk fak­tör­le­riy­le mu­aye­ne bul­gu­la­rı­nı bir­leş­ti­ren, cid­di kli­nik tec­rü­be ge­rek­ti­ren önem­li bir de­ğer­len­dir­me yön­te­mi­dir.

Ma­mog­ra­fi ile sap­ta­na­ma­yan ya da ma­mog­ra­fi­nin meme ta­ra­ması ala­nı içe­ri­si­ne gir­me­yen me­me kan­ser­le­ri­nin %15’ini sap­ta­ya­bil­mek­te­dir. Kli­nik me­me mu­aye­ne­si özel ge­reç ge­rek­tir­me­yen, pa­ha­lı ol­ma­yan bir yön­te­mi­dir. Bu ne­den­le özel­lik­le ge­liş­mek­te olan ül­ke­ler­de­ki uy­gu­la­ma­la­rı önem­li­dir.

Gö­rün­tü­le­me Yön­tem­le­ri

Mam­mog­ra­fi

Ta­ra­ma ma­mog­ra­fi­si me­me has­ta­lık­la­rı açı­sın­dan asemp­to­ma­tik ka­dın­la­ra me­me kan­se­ri­nin er­ken ta­nı­sı­nı sağ­la­mak ama­cıy­la uy­gu­la­nan bir yöntemdir. İyi bir ma­mog­ra­fi fil­mi me­me­nin ta­ma­mı­nın gö­rün­tü­len­me­si­ni sağ­la­ma­lı­dır. Film­ler has­ta ayak­tay­ken çe­ki­lir. X-ray tü­pü ve kaset tu­tu­cu 180 de­re­ce dö­ne­bi­len C kol­lu bir ci­ha­zın iki ucu­na yer­leş­ti­ril­miş­tir. Ta­ra­ma ma­mog­ra­fi­sin­de kra­ni­yo­kau­dal ve me­di­yo­la­ta­ral-oblik yön­ler­de ol­mak üze­re iki film çe­ki­lir.

Açı­la­rın de­ğiş­ti­ril­me­siy­le, süt kal­si­yu­mu içe­ren kist­ler­de­ki sı­vı se­vi­ye­le­ri­nin ta­nım­lan­ma­sı, sü­perpo­ze ol­muş göl­ge­ler­le ger­çek me­me kit­le­le­ri­nin ayırdedil­me­si ve lez­yon­la­rın ye­ri­nin be­lir­len­me­si ko­lay­laş­tı­rı­la­bi­lir. Stan­dart iki yön­lü bir ma­mog­ra­fi­nin rad­yas­yon do­zu 0.25 rad­dır. Di­ji­tal ma­mog­ra­fi ile film ta­ra­ma ma­mog­ra­fi­sin­de ola­bi­le­cek gö­rün­tü bo­zuk­luk­la­rı­nın uzak­laş­tı­rıl­ma­sı ve gö­rün­tü­le­me ka­li­te­si­nin art­tı­rıl­ma­sı amaç­lan­mak­ta­dır.

Ma­mog­ra­fi ile ta­ra­ma­nın sen­si­ti­vi­te­si %55, spe­si­fi­si­te­si %95 tir. Ma­mog­ra­fi sen­si­ti­vi­te­si yaş­la bir­lik­te ar­tış gös­ter­mek­te­dir. Sen­si­ti­vi­te 40-49 yaş için %66.9, 50-59 yaş için %72.2, 60-69 yaş için %75.9 ve 70-84 yaş için %82.7 ola­rak sap­tan­mış­tır.

Ça­lış­ma­la­rın uzun dö­nem so­nuç­la­rı açık­la­nıp me­ta­-ana­liz­ler oluş­tu­rul­du­ğun­da ma­mog­ra­fi ile ta­ra­ma­nın me­me kan­se­ri­ne bağ­lı mor­ta­li­te­yi azalt­ma­da­ki et­kin­li­ği­nin %15 ol­du­ğu so­nu­cu­na va­rıl­mış­tır.

Di­ğer Gö­rün­tü­le­me Yön­tem­le­ri

Ul­tra­so­nog­ra­fi, me­me has­ta­lık­la­rı­nın ta­nı­sın­da kul­la­nı­la­bi­len bir yön­tem ol­mak­la bir­lik­te; kul­la­nı­cı ba­ğım­lı ol­du­ğun­dan ve uy­gu­la­ma sü­re­si uzun va­kit ala­bil­di­ğin­den ta­ra­ma ama­cıy­la kul­la­nı­mı ge­nel­lik­le öne­ril­me­mek­te­dir.31

Me­me kan­se­ri ta­nı­sın­da man­ye­tik re­zo­nans gö­rün­tü­le­me (MRG) kul­la­nı­mı gi­de­rek yay­gın­lık ka­zan­mak­ta­dır. Man­ye­tik re­zo­nans gö­rün­tü­le­me­nin sen­si­ti­vi­te­si %88-100; spe­si­fi­si­te­si ise %37-70 ola­rak bil­di­ril­miş­tir. Bu ne­den­le ma­lign me­me has­ta­lık­la­rı­nı ta­nım­la­ma­da­ki gü­cü yük­sek iken; be­nign me­me has­ta­lık­la­rı­nı da ma­lign ola­rak ta­nım­la­ya­bil­mek­te­dir.



Yararlanan Kaynak: Op. Dr. Ertan Beyatlı - ertanbeyatli.com